Kürtler Kimdir ? Kürtlerin Kökeni Kürtlerin Tarihi
Kürtler Kimdir?
Kürtler coğrafi olarak Toros dağlarından İran Zağros Dağlarına kadar yaşayan,Cumhuriyetten sonra Doğu Anadolu Güneydoğu Anadolu diye değiştirilen ama tarihte Mezopotamya ve Kürdistan diye anılan coğrafyada yaşayan yerli halktır.
Kürtlerin Kökeni
''Kürt' isminin kaynağı tarihsel olarak binlerce yıl öncesine dayanmaktadır. Bazı araştırmacılara göre Kürt terİminin temelinde ''KUR'' yatmakta olup Sümer Kökenlidir.Sümer dilinde '' Kur'' dağ demektir.Ti eki aidiyeti ifade eder.Böylelikle ''KURTİ'' Dağın Halkı anlamına gelmektedir.Kürdistan coğrafyası dağlık bir bölgedir. O çağlarda insanlara coğrafyalarıyla veya yaşam tarzlarıyla bağlantılı isimler verilirdi. Kürtlerinde bu dağlık coğrafyada yaşamasından ötürü bu ismi aldıkları söylenmektedir.Sümer dilindeki ''Kurti'' ismi,Greeklerde 20500 yıl önce ''Kardukya'' daha sonraları ise ''Kurdienne''(Kürt Memleketi) diye geçmiştir.
The Name Kurd And İts Philological Connections adlı yazısında G.R Driver, listesini yazıtlardan ortaya koyduğu Kurti,Karda,Karduk,Gord,Kord,Cardakes,Cyrtii gibi sonekleri farklı dilleri göre değişse de hepsi ortak ''Krd'' ''Krt'' ögesi içerdiği bu isimlerin aynı kökten geldikleri ve etnik olarak ilişkili olduğunu ortaya çıkarmıştır.
Dr. Asad Khailany’nin yaptığı araştırmalarda
Tarihi kaynaklarda Medeniyetlerin Kürt ismini telafuz şekilleri;
Sümerler - Karda, Kurti ve Guti,
Babiller - Garda ve Karda,
Asuriler - Qurti ve Guti,
Grekler - Kardukh ve Gordukh,
Ermeniler - Kortukh ve Gortai-kh,
Persler - Gurd veya Kurd,
Süryaniler - Kardu ve Kurdaye,
İbraniler ve Keldaniler - Kurdaye,
Aramaik ve Nesturiler - Kadu,
Erken islamik dönemlerin Arap yazarları Kurd (çoğul
Akrad),Avrupalılar ise M.S. 7. yüzyıldan itibaren Kurd
demişlerdir.
Türkçe dilinede Kürt olarak geçmiştir.
Kürdistan Tarihi
Kürdistan terimini ilk kullanan Selçuklular olmuştur.
Kürtlerin tarih boyunca yaşadığı coğrafya ola Kürdistan
terimine ilk kez Selçuklular döneminde görülür.
Literatürde ilk kez Kürdistan terimini de Selçuklular
kullanmışlardır.
Yönetimleri altındaki Kürdistan'ın sınırları 1340 yılında
yazılmış olan Nezhetü'l Kulub isimli eserde Kürdistan
bölgesinin sınırları dair bilgiler yer almakta, Arap Irak'ı,
Huzistan, Pers Irak'ı, Azerbaycan ve Diyarbakır olarak
verilmiştir.
Bugünkü Toros dağlarından Zağros Dağlarına kadar olan bölgedir.
![]() | |
|
![]() |
Haritanın Türkçeleştirmiş hali |
Osmanlıda Kürdistan
Osmanlı Devleti zamanında Kürdistan Özerk bi yapıdaydı.Kürdistan dış işlerinde Osmanlı'ya bağlı,kendi içinde serbest bir bölgeydi.Osmanlı Devleti'ne asker vergi verir,ancak kendi yönetimlerinde serbesttiler.Osmanlı hiçbir zaman Kürtler'in diline kültürüne yasak koymamış inkar etmemiştir.
Osmanlı Devleti,bugün Türkiye'nin aksine kimsenin diline kültürüne karışmaz asimilasyon politikasıyla hiç kimseyi Türkleştirme adı altında asimile etme gibi bir çabanın içine girmedi.
Osmanlıda Kürt Kürttü,Laz Lazdı, Arap Araptı, Çerkez Çerkezdi,Arnavut Arnavuttu,yani kısacası Osmanlıda, bugün Türkiyedeki Kemalist ırkçı sistem gibi Herkes Türktür,gibi faşizan bir sistem yoktu.
Osmanlıda herkes İslam Tebaası Osmanlı Tebaası altındaydı.
![]() ![]() |
Padişah II.Abülhamit zamanında Osmanlı Devleti'nin Ortadoğuda'ki topraklarını gösteren haritada (1893) Haritanın ortasında کردستان (Kürdistan) bulunmaktadır. |
Kanuni Sultan Süleyman’ın Kral Fransuva’ya fermanı -Kürdistan
Ben ki,
Sultanlar sultanı, hakanlar hakanı hükümdarlara taç veren Allah’ın yeryüzündeki gölgesi, Akdeniz’in ve Karadeniz’in ve Rumeli’nin ve Anadolu’nun ve Karaman’ın ve Rum’un ve Dulkadir Vilayeti’nin ve Kürdistan’ın ve Azerbaycan’ın Acem’in ve Şam’ın ve Halep’in ve Mısır’ın ve Mekke’nin ve Medine’nin ve Kudüs’ün ve bütün Arap diyarının ve Yemen’in ve daha nice memleketlerin ki, yüce atalarımızın ezici kuvvetleriyle fethettikleri ve benim dâhi ateş saçan zafer kılıcımla fetheylediğim nice diyarın sultanı ve padişahı Sultan Bayezıd Hân'ın torunu, Sultan Selim Hân'ın oğlu, Sultan Süleyman Hân’ım.
Sen ki,
Françe vilayetinin kralı Françesko (François, Fransuva)’sun.
Sultanların sığınma yeri olan kapıma, adamın Frankipan ile mektup gönderip, memleketinizin düşman istilâsına uğradığını, hâlen hapiste olduğunuzu bildirip, kurtulmanız hususunda bu taraftan yardım ve medet istida etmişsiniz (istemişsiniz). Her ne ki demiş iseniz benim yüksek katıma arz olunup, teferruatıyla öğrendim.
Padişahların mağlup olması ve hapsolması tuhaf değildir. Gönlünüzü hoş tutup, hatırınızı incitmeyiniz. Bizim ulu ecdadımız, daima düşmanı kovmak ve memleketler fethetmek için seferden geri kalmamıştır. Biz dahi onların yolundan yürüyüp, her zaman memleketler ve kuvvetli kaleler fetheyleyip gece, gündüz atımız eğerlenmiş ve kılıcımız kuşanılmıştır. Allah hayırlar müyesser eyleyip meşiyyet ve iradatı neye müteallik olmuş ise vücuda gele. (Allah hayırlar versin ve iradesi neyse o olsun.) Bunun dışındaki vaziyet ve haberleri adamınızdan sorup öğrenesiniz. Böyle bilesiniz.
1526
Kürdistan'ın Bölünmesi
![]() |
Kürdistan Coğrafyasındaki şehirlerinin Kürtçe isimleri |
Kürtler bölücü değildir,asıl Kürtlerin toprakları bölünmüştür.
Cumhuriyetten Sonra Kürtlere Yapılan
Zulümler Katliamlar ve Asimilasyon
Politikaları
Türk medyasında çıkan haberler ve Yıllardır Bize Dayatılan Kemalist Tarihin çoğu yalan egosu yüksek tarih birçok çelişkilrle doludur..Bugün kendine tarihçiyim diye ortalıklarda gezen bazıların düşmanlık ettiği iki tane temel konu var.1 İslam 2. Kürtler.
![]() |
Dersim Katliamın |
![]() |
1930 yıılın Ağrı Zilan katliamlarında resmi rakamlara göre 15 bin Kürt katledilmiştir. |
![]() |
Çoğu çocuk kadın olmak üzere 15 bin Kişinin katledildği Zilan katliamına Cumhuriyet Gazetesinin bakış açısı |
1.İslam Alimleri
![]() |
4 Şubat 1926'da Ankara İstiklal Mahkemesi kararıyla idam edilen İskilipli Atıf Hoca |
![]() |
Mustafa Kemal tarafından Hain ilan edilen padişah Vahdettin |
2.Hedef Kürtler
2. Kürtleri Hedef almışlardır. ,Cumhuriyetten önce Osmanlıda Kürtler bugun Doğu ve Güneydoğu Dediğimiz Kürdistan coğrafyasında yaşıyorlardır ve Kurdistanterimini Selçuklular ve Osmanlılar dahil bütün dünya Medeniyetleri kullanmıştır.
Kanuninin Fransa kralına gönderdiği meşhur fermanda Kurdistangeçmektedir.Yani Osmanlıda kesinlikle Kurdistan vardı bu inkar edilemez bir gerçektir.Kürdistan OsmanlıdaÖzerk bir bölgeydi,Osmanlıya vergi asker verir kendi içinde serbesti.Ayrıca Osmanlı hiçbir zaman Kürtlerin diline kültürüne yasak koymamış inkar etmemiştir.Bundan dolayıdır ki Kürtlerde milliyetçilik yoktur çünkü Osmanlıda zulüm hor görülme yokdu.
Ama Ne zaman kendisine Zorla Türklerin atası ilan etmiş Atatürk geldiyse ondan sonra Sorunlar başlamıştır.Cumhuriyet Kurulduktan sonra Atatürk ve tayfası Kürtler adına ne varsa yasaklamıştır ve inkar etmiştir.
Atatürk,Kurtuluş savaşında Tıpkı Osmanlıdaki gibi Kürtlerin yine Özerk bi şekilde yaşayacaklarına ve kesinlikle dillerine kültürlerine karışılmayacak sözü vermiştir.Kürtlerde buna kanıp kabul etmiş ve Kurtuluş savaşında savaşmışlardır.
Ama Savaş kazanıldıktan sonra yani Atatürkün Kürtlere ihtiyacı kalmadıktan sonra,içindeki nefreti kusmuş ve Kürtler adına ne varsa hepsine yasak getirmiştir(Çerkez Ethem Gibi).Kürt ismi dahil,Kürtçe,Kürdistan coğrafyası terimine yasak getirşmiş adeta Kürtleri inkar edip yoksaymıştır.
Bu Yasak daha 10 yıl öncesine kadar yani 2000'li yıllara kadar sürmüştür.Bugün bile Hala Kürtlerin dilini tarihini hatta Kürtlerin varlığını bile inkar eden Atatürkçü Türkçü zihniyetler var ne yazıkki..
Kodu Göster Kodu Gizle İfade Göster İfade Gizle